Diyafram Ameliyatı, Kişinin karın boşluğu ve göğüs boşluğunu birbirinden ayıran adaleye diyafram adı verilmektedir. Hayati bir önem taşıyan diyafram kişinin solunum görevinin ise yaklaşık olarak yüzde seksenini karşılamaktadır ve bu adalede ortaya çıkan bazı durumda ortaya çıkan hasarlar için diyafram ameliyatı gerekebilmektedir. Oluşabilecek bu hasarlar şunlardır;
- Adalede fıtık oluşması
- Mide ve bağırsakların göğüs boşluğuna doğru fıtıklaşması
- Felç (Paralizi) durumu
- Yükselme (Elevasyon)
- Travma sonucu yırtılma olması
- Tümör
Bu durumlarda hastanın ameliyat edilmesi gerekmektedir.
Mide ve bağırsakların göğüs boşluğuna doğru fıtıklaşması durumunda hasta olan kişide nefes darlığı oluşabilmektedir. Bunun yanı sıra, hastada mide bulantısı ve kusma, karın ağrısı gibi başka belirtiler de ortaya çıkabilmektedir. Mide ve bağırsakların göğüs boşluğuna doğru fıtıklaşması da dâhil olmak üzere bu tür tüm fıtıkların ameliyat ile düzeltilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde bağırsakta kangren oluşması söz konusudur.
Diyafram Ameliyatı ve Hastalıklara Göre Teknikleri
Diyafram ile ilgili hastalıklarda genellikle ilaç tedavisi yeterli olmamaktadır. Bu sebeple de hastaların tamamen iyileşebilmesi için cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyulmaktadır. Diyafram hastalıkları içinde diyafram fıtıkları, diyafram tümörleri ya da diyafram yırtıkları yapısal bozukluklar, diyafram sinir felci, ALS gibi hastalıklar ise işlevsel bozukluklar olarak ayrılmaktadır.
Her bir hastalığın ameliyat tekniği de ona göre değişiklik göstermektedir.
- Diyafram Travmaları ve Yırtıkları: Göğüs ve karnın üst kısmında oluşan travmaların yaklaşık olarak üçte birinde diyafram yaralanmasına rastlanmaktadır ve diyafram yırtıklarına genel olarak aniden yavaşlama ve sıkışma durumlarında rastlanmaktadır. Bu durumun en büyük özelliği ilk tekniklerde kendini göstermemesi ya da fark edilmemesidir. Bunun yanı sıra hastanın bir kesici alet ile yaralanmış olması durumunda da üst karın kısmında giriş deliği olması halinde de diyafram yaralanması durumu söz konusu olabilmektedir.
- Diyafram Fıtıkları: Genellikle doğumsal olarak görülen diyafram fıtıklarının yaklaşık yüzde sekseni sol taraftadır ve doğum esnasında fark edilmektedir. Bu hastalığın fark edildiği andan itibaren bir an önce ameliyat edilmesi gerekmektedir. Yaklaşık yüzde yirmisi ise ön tarafta bulunan Morgagni fıtıklarıdır ve bu tür fıtıkları hastanın ileri yaşlarına kadar kendini göstermeyebilmektedir. Yine bu tür fıtıklar da ameliyat ile tedavi edilmektedir.
- Diyafram Tümörleri: bu hastalık türü çok nadir olarak görülmekle birlikte genellikle bir tesadüf sonucu fark edilmektedir ve bu hastalığın tek tedavisi cerrahi yöntemle tümörün çıkartılıp, oluşan açıklığa yama yapılmasıdır.
- Diyafram Siniri (Frenik Sinir): bu hastalığın ortaya çıkmasındaki etkenlerin başında kalp by-pass ameliyatları esnasında sinirin etkilenmesi sonucunda hastada diyafram felci meydana gelmesidir ve bu hastalığın genellikle zaman içinde düzelmesinin yanında düzelmemesi ve hastanın solunumunu etkilemesi halinde diyafram küçültme ameliyatı yapılmaktadır.
- ALS Hastalığı: ALS hastalığı, hareket sinirleri ile ilgili ilerleyici bir hastalıktır ve sebebi henüz bilinmemektedir. ALS hastalığı hastanın ayaklarından yukarı doğru çıkarak diyafram sinirine ulaşması ve bu durumda solunumu durdurarak hastanın ölümüne sebep olması bakımından oldukça ciddi bir rahatsızlıktır ve hastalık henüz ilerlememişken teşhis konulup hastaya ameliyatla diyafram pili takılmasını gerektirir.
- Boyun Kırıkları: Boyunda kırık oluşması halinde diyaframda çalışmayacağı için hastaya ya dışarıdan devamlı olarak hava basılması ya da diyafram pili yerleştirilmesiyle hastanın nefes alması sağlanmaktadır.
Diyafram ameliyatlarında hastanın yaşına ya da hastada var olan başka hastalıklara göre hastanın risk seviyesi de farklılık gösterebilmektedir. Ameliyat sırasında komplikasyon oluşma riski genellikle çok azdır. Bunun yanı sıra, hastada az bir olasılık da olsa kanama, enfeksiyon ya da fıtıklaşmanın tekrarlanması gibi durumlar görülebilmektedir. Hastanın ameliyattan sonra hastaneden çıkış süresi ortalama olarak 3-4 gün sürebilmektedir.
