Diyafram Kası, göğüs boşluğunu karın boşluğundan ayıran kasa denilmektedir. Göğüs boşluğunun alt kısmını tamamen kaplamaktadır şekil itibariyle yassı ve çizgili kas türünde bir kastır. Diyaframa, karın kası da denilmektedir. Kas-kiriş karışımı olan diyafram göğüs kafesine bağlanır. Solunumda görev alır ve çalışması beynin iki diyafram siniri aracılığıyla olmaktadır. Soluk alınırken ilk olarak kaburgalar arası kaslar, diyafram kası kasılmaktadır. Bu durumda göğüs boşluğu ve akciğer genişlemektedir, akciğerlerdeki hava basıncı düşmekte ve oksijen alveollere kadar gelmektedir. Soluk vermede ise kaburgalar arası kaslar yani diyafram kası gevşer. Göğüs boşluğu ve akciğerler daralmaktadır bundan sonra da alveollerdeki karbondioksit dışarı atılır.

Diyafram üç delikli, yemek borusuna, aorta ve alt ana toplar damara açılmaktadır. Diyafram nefes aldığımızda kasılarak düzleşmektedir. Nefes verdiğimizde ise gevşeyerek kubbe şeklini almaktadır. Bir çoğumuz doğru nefes alamamakta sadece ağzımızdan alıp veriyoruz. Bu yanlış bir davranış olmakla beraber bize anatomik rahatsızlık veren bir davranıştır. Oysa rahat şekilde kendimizi kasmadan, durarak, karnımızı dışarı doğru genişleterek, göğsümüzü de alabildiğince nefesle doldurarak yani tam anlamıyla nefes almak kısacası diyaframı da kullanarak nefes almak en doğru nefes alma biçimi olacaktır. Yanlış şekilde nefes almak diyaframımızın gücünü kaybetmesine ve potansiyelinin yok olmasına sebep olmaktadır. Ortalama bir yetişkin dakikada 14 kere nefes alıp vermektedir, bu ise 24 saatte 20 bin 160kez nefes alıp verdiğimiz anlamına gelmektedir.

Göğsün üst kısmından akciğerleri çok zorlayarak nefes alışverişi yapmak enerjiyi verimli kullanmak adına sıkıntılı durumlar yaratabilir. Normal durumlarda akciğerler tam kapasite çalışmaz. Bu durumda bir nefes almada 500cc ya da 700cc civarı akciğerlere hava dolmaktadır. Diyafram kası, omurga kasları ve boyun kasları sıkıntısız tam anlamıyla çalıştığında, 2500cc-3000cc hava dolar bu da akciğerlerin alabileceği en yüksek hava miktarıdır.

Diyafram kası aşağı yukarı kasılıp gevşeyerek göğüs boşluğunun hacmini değiştirmektedir. Bu sebepledir ki akciğerlere hava girişi ve çıkışı kolaylaşmaktadır. Bunun yanı sıra göğüs kasları kasılıp gevşeyerek, kaburgaların açılıp kapanmasını ve akciğerlere havanın daha kolay girip çıkmasını sağlamaktadırlar.

Diyafram aşağıya doğru çekildiğinde, göğüs kasları kasıldığı için kaburgalarımız yukarı kalkarak göğüs boşluğunun hacmini genişletmektedir, bu durumda akciğerlere hava dolar ve soluk alırız. Diyafram yukarı doğru şişkin; kaburgalarımızı yukarı doğru hareket ettiren kaslar gevşemiş durumdadır bu gevşemişlik hali göğsümüzün hacmini küçültür ve bu durumda dışarı hava verilmektedir.